Eşe Karşı Yaralama Savunma Dilekçesi Örneği

                            BATMAN 6.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO : 2024/*** E.

MÜŞTEKİ : **************************

SANIK : ***************

SUÇ : Eşe Karşı Basit Yaralama

Müştekinin tüm iddiaları asılsız ve mesnetsizdir. Her ne kadar sanık aleyhinde kadına karşı basit yaralama suçundan kamu davası açılmış olsa da sanığın, üzerine atılı bulunan suçu işlemiş olabileceğine dair dosya ve kapsamında kesin, inandırıcı ve somut herhangi bir delil mevcut değildir.

AÇIKLAMALAR :

1.Sanık ve müşteki, eştir. Ülkemizde yaşanan hazin deprem dolayısıyla her iki taraf da psikolojik olarak oldukça yıpranmıştır. Her iki taraf da depremde kayıplar yaşamıştır. Bu kayıplar ve sarsıntılar, tarafların evliliğinde maalesef ki pürüzler meydana getirmiştir. Tartışma esnasında hiçbir zaman darp, cebir meydana gelmemiştir. Müşteki, anlık öfke ile şikayetçi olmuştur. Müşteki ile sanık arasında yalnızca arbede yaşanmıştır, itişme ve kakışma şeklinde. Ancak şiddet veyahut yaralama söz konusu olmamıştır. Müştekinin anlık öfke ile şikayetçi olduğu, yukarıda esas numarası belirtili Sayın Mahkeme dosyasında şikayetten vazgeçme dilekçesinden vermesinden de anlaşılacaktır.

2.Taraflar arasında yalnızca itişme ve kakışma olmuştur. Müştekinin boynundaki kolye koptuğu için müştekinin boynunda yalnızca kızarıklık meydana gelmiştir.

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere darp raporu kasten yaralama sonrasında vücutta iz oluştuğu müddetçe alınabilir. Darp raporu, morluk, yara izi, dikiş gibi ciddi durumlarda alınmaktadır. Müşteki, anlık öfke ile kolye kopması sonucu oluşan kızarıklıktan ötürü darp raporu almıştır.

Sanık, müştekiyi asla ve kata darp etmemiştir.

3.Uygulamada darp raporunu anlık öfke ile alan veyahut yalan yere alan birçok kişi bulunmaktadır. Darp raporu, kesin delil niteliğine haiz değildir. Darp raporu, yan deliller ile desteklenmelidir. Aksi takdirde ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmelidir.

Müşteki, anlık öfke ile darp edilmediği halde darp raporu almıştır. İşbu dosyada darp raporunu destekleyen başka hiçbir delil yoktur.

4.Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın bir suçtan cezalandırılması için, suçun tereddüte yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesi gerekir. Müştekinin almış olduğu darp raporu dışında dosyada somut hiçbir delil yoktur. Müşteki, anlık öfke ile yaşamış olduğu bunalımlardan ötürü şikayetçi olmuş ise de şikayetten vazgeçme dilekçesini Sayın Mahkeme dosyasına sunmuştur.

5.Hayatın olağan akışında bir kimsenin ağır şiddete maruz kaldığı iddia ediyor olmasına rağmen basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde etkiler bırakması mümkün değildir. Müşteki tarafından varlığı tartışmalı olan suça konu eylemler abartı ile söylenmiştir. Bu eylemlerin aslının olmadığı esasen gerçektir.

6.Ceza muhakemesinin temel amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak, uyuşmazlık sonucu verilen kararla işlenen fiil arasında tutarlılığın bulunmasını temin etmektir. Buna göre hakikata ulaşmak için;

– İddia edilen fiil işlenmiş midir?

– Bu fiilin kanunların öngördüğü ve ceza müeyyidesine bağladığı bir suç mudur?

– İşlendiği ve kanunen suç olduğu tespit edilen fiili iddia edilen şahış mı işlemişdir?

– Bu fiili işlemiş olan şahıs sorumlu mudur?

***Sorularının yanıtlanması gerekmektedir. Ancak olayımıza bakıldığında sanığın eylemlerinin bulunmadığı, tam aksine olayın mağduru olduğu açık ve nettir. Aksi yöndeki hiçbir iddia maddi gerçeklik ile bağdaşmamaktadır. Tüm bu hususlar bile sanığın üzerine atılı bulunan suçtan BERAAT etmesi gerektiğini doğrulamaktadır.

Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında hem “hayatın olağan akışına aykırı olma” kavramına hem de şüpheden sanık yararlanır ilkesine, “Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” temel hukuk prensibi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılması için, suçun tereddüte yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesi gerekir. Oluş şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı mahkum etmek, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına geleceğini ifade etmektedir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2015/7373 E. 2015/31581 K. 30.11.2015 tarihli kararı yukarıda ifade ettiğimiz hususları destekler mahiyettedir. “mağdurun ilk ifadesinde, eşinin omuzlarından tutarak kendisini yere fırlattığını söylemesine rağmen yargılama aşamasındaki ifadesinde, eşinin kendisini darp etmediğini belirttiği, alınan adli raporda da, mağdurda darp ve cebir izine rastlanmadığının belirlendiği ve olayın tanık veya başkaca bir delille de doğrulanmadığı, buna göre mağdurun daha sonra vazgeçtiği hazırlıktaki soyut beyanından başka sanığın mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,”

Bursa 26. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/131 Esas 2020/308 Karar no’lu 10/07/2020 tarihli kararında “Her ne kadar sanık hakkında eşine karşı basit yaralama eyleminde bulunduğundan bahisle kamu davası açılmış ise de sanığın mağdur eşini kasten yaraladığına dair mağdur soyut beyanı dışında mahkumiyetine elverişli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delillerin dosyaya yansımadığı bu haliyle sanığa isnat edilen kasten basit yaralama suçunun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle BERAATİNE…” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.

Kısaca, müşteki ile sanık, eştir. Taraflar depremden dolayı kayıplar yaşamışlardır. Müşteki, yaşadığı kayıplar dolayısıyla psikolojik buhranlar geçiştirmiştir. Sanık, kavgayı önlemek maksadıyla müştekiyi sadece ve sadece itmiştir. Müşteki ise anlık öfke ile eşini şikayet etmişse de şikayetinden vazgeçmiştir. Sanığın beraatine karar verilmelidir. Uygulamada eşlerin anlık öfke ile birbirlerinden şikayetçi olup, sonrasında şikayetinden vazgeçtiklerine sıkça rastlanılmaktadır. Anlık öfke ve intikam hırsı, maalesef yargıyı da gereksiz yere meşgul etmektedir.

Sanık lehine öncelikle beraat kararı verilmelidir. Sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ise lehe olan tüm hükümlerin uygulanmasını talep ederiz.

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklamış olduğumuz nedenler ve tarafınızca resen dikkate alınacak olan nedenler ile birlikte; sanığın üzerine atılı bulunan suçu işlememiş olması, müştekinin şikayetten vazgeçmiş olması da dikkate alınarak sanığın BERAATİNE karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz. 11.06.2024

                                                                                       SANIK

                                                                                  ****************************