Vekalet, bir kişinin (vekil edenin) başka bir kişiye (vekil) belirli bir hukuki işlem yapma yetkisini verdiği bir düzenlemeyi ifade eder. Bu, bireylerin haklarını savunmak veya belirli işlemleri gerçekleştirmek için avukatlar ve diğer uzmanlar aracılığıyla yapılır. Vekalet ücreti, bu tür bir hizmet karşılığında ödenen ücrettir. 2025 yılı itibarıyla, vekalet ücreti hesaplama ve ilgili düzenlemeler, hukuki sürecin adaletli bir şekilde işlemesini sağlamak için önem taşır. Bu yazıda, vekalet ücreti hesaplama konusunu detaylı bir şekilde ele alacak, mevcut düzenlemelere, faktörlere ve en güncel hesaplama yöntemlerine değineceğiz.
Vekalet Ücretinin Temel Kavramları
Vekalet ücreti, bir avukat veya başka bir temsilciye, hukuki temsil veya danışmanlık hizmeti için ödenen bedeli ifade eder. Bu ücret, avukatlık hizmetlerinin kapsamına, işin zorluğuna, yapılan işin süresine ve tarafların anlaşmalarına bağlı olarak değişebilir. Türkiye’de, vekalet ücretleri genellikle Avukatlık Ücret Tarifesi'ne dayanır ve bu tarifede belirli oranlar ve hesaplama yöntemleri yer alır.
Ancak, avukatlık hizmetlerinin ücretsiz sağlanması durumunda, yani adli yardım gibi özel durumlarda vekalet ücreti farklı bir biçimde ele alınır. Yine de, her durumda, adaletli bir ücretlendirme anlayışı esastır.
2025 Yılında Vekalet Ücreti Hesaplama Yöntemleri
Vekalet ücretinin hesaplanmasında 2025 yılında göz önünde bulundurulması gereken birkaç temel faktör bulunmaktadır:
Avukatlık Ücret Tarifesi Türkiye Barolar Birliği tarafından her yıl belirlenen Avukatlık Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin hesaplanmasında başvurulacak temel belgedir. Bu tarifede, avukatların alacakları asgari ücretler, belirli hukuki işlemler için ödenecek ücretler ve oranlar yer almaktadır. Vekalet ücreti, belirli bir davada uygulanacak tarifeye dayanır ve genellikle davanın türüne göre değişir.
Davanın Türü ve Kapsamı Vekalet ücreti, davanın türüne göre farklılık gösterir. Örneğin, bir boşanma davası, ticari bir anlaşmazlık veya ceza davaları için vekalet ücretleri farklı olabilir. Bu farklar, dava sürecinin karmaşıklığı, harcanan zaman ve emek ile doğrudan ilişkilidir. Kişisel işlerin veya küçük çaplı davaların vekalet ücretleri genellikle daha düşük olurken, ticaret hukuku veya büyük çaplı davalar için ücretler daha yüksek olabilir.
Hizmetin Kapsamı Bazı durumlarda, bir vekil yalnızca dava sürecinde değil, aynı zamanda ön hazırlık süreçlerinde de aktif bir rol alır. Bu, hukuki danışmanlık, belgelerin hazırlanması veya müzakerelere katılım gibi hizmetleri içerebilir. Bu ek hizmetler, vekalet ücretini artırabilir. Vekalet ücretinin, sadece dava süreci değil, aynı zamanda müvekkilin temsil edilmesi gereken diğer süreçleri de kapsaması önemlidir.
Avukatın Deneyimi ve Uzmanlık Alanı Avukatın deneyimi ve uzmanlık alanı, vekalet ücretini doğrudan etkileyen unsurlardandır. Uzmanlık gerektiren davalar, deneyimli ve alanında tanınmış bir avukatla yürütüldüğünde, ücretler daha yüksek olabilir. Aynı şekilde, daha karmaşık veya uzun süren davalarda da avukatların talep ettiği ücret artabilir.
Başarı Durumu ve Sonuç Odaklılık Vekalet ücreti hesaplamasında, başarı durumu ve davanın sonucuyla ilgili anlaşmalar da önemli bir rol oynar. Bazı avukatlar, başarı odaklı ücretlendirme modeli uygular. Bu, davanın başarılı bir şekilde sonuçlanması durumunda ek ücret ödenmesi anlamına gelir. Özellikle ticari ve kişisel davalarda, avukatlar, müvekkilleri ile anlaşarak sonuca bağlı ödeme yapabilir.
Vekalet Ücreti Oranı Avukatlık Ücret Tarifesi'ne göre, vekalet ücreti genellikle bir orana dayalı olarak belirlenir. Bu oran, dava konusu değerine veya tarafların üzerinde anlaşmaya vardığı tutara göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, bir tazminat davasında avukat, davanın değerinin belirli bir yüzdesini alabilir.
2025’te Vekalet Ücretinin Güncel Durumu
2025 yılı itibarıyla, vekalet ücreti belirlemede kullanılan temel unsurlar oldukça netleşmiş olsa da, ekonomik değişkenler, enflasyon ve piyasa koşulları gibi dış faktörler de fiyatları etkileyebilir. Hukuk dünyasında teknolojinin artan etkisiyle, bazı avukatlar dijital hizmetler sunarak hizmet fiyatlarını daha esnek hale getirebilmektedir.
Ayrıca, pandemi sonrası dönemde avukatlık hizmetlerinin dijitalleşmesiyle birlikte bazı hizmetler online platformlar üzerinden de sunulmaya başlanmıştır. Bu da vekalet ücretlerinin daha uygun hale gelmesine veya esnek ödeme seçeneklerinin ortaya çıkmasına olanak tanıyabilir.
Sonuç: Adaletli ve Şeffaf Bir Ücretlendirme
Vekalet ücreti hesaplama süreci, hem avukatlar hem de müvekkiller açısından önemli bir konu olmaktadır. 2025 yılı itibarıyla, hukuki hizmetler daha şeffaf ve anlaşılır hale gelirken, taraflar arasındaki beklentilerin net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Türkiye’deki Avukatlık Ücret Tarifesi, bu hesaplamaların düzenli ve adaletli bir şekilde yapılmasını sağlamaktadır. Ancak, her birey, avukatla yaptığı sözleşmelerde, hizmetin kapsamı, ücretin ödeme şartları ve başarı durumuna göre ek düzenlemeler yapabilir.
Sonuç olarak, vekalet ücreti, hukuki hizmetlerin kalitesini ve erişilebilirliğini doğrudan etkileyen önemli bir unsurdur. Bu süreçte, hem müvekkilin haklarının hem de avukatın emeğinin korunması adına dikkatli bir ücretlendirme yapılması büyük önem taşır.
Vekalet Ücreti Nasıl Hesaplanır?
Vekalet ücretinin nasıl hesaplanacağı asgari ücret tarifesinde açıklanmıştır. Asgari ücret tarifesi her yıl ekim ayında yayınlanır. Vekalet ücret hesaplama yaparken öncelikle davanın para ile ölçülebilen bir dava mı yoksa para ile ölçülemeyen bir dava mı olduğunu tespit etmek gerekir. Sonrasında bu iki duruma göre vekalet ücreti hesaplama yapılır. Yani;
Konusu para ile ölçülebilen bir davaysa nispi vekalet ücreti hesaplanır. Örnek olarak 1.200.000,00 TL olan bir davada vekalet ücreti ilk 400.000,00 için %16, sonra gelen 400.000,00 için %15, sonra gelen 400.000,00 TL için % 14,00 olarak hesaplanır. Yani toplamda 180.000,00 TL vekalet ücreti çıkar.
Konusu para ile ölçülebilen bir dava değilse vekalet ücreti maktu çıkar. Bu maktu ücret her mahkemenin görev alanına giren davalar için kanunda tek tek düzenlenmiştir. Örnek olarak; icra mahkemelerinde takip edilen işler için 7.000.00 TL, ceza soruşturma, Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için 30.000,00 TL, Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 48.000,00 TL’dir.
Yine bir örnek verecek olursak; 2.000.000 TL değerin bir tazminat davasında davanın konusu para ile ölçülebilen bir hak olduğundan ilk 400.000,00 için %16, sonra gelen 400.000,00 için %15, sonra gelen 1.200.000,00 TL için % 14,00 olarak hesaplanır. Yani 292.000,00 TL vekalet ücreti çıkar. Fakat bu dava bir ağır ceza davası olması durumunda davanın konusu para ile ölçülebilen bir hak olmayacağından maktu vekalet ücreti hükmedilecek yani 48.000,00 TL çıkacaktır.
Maktu Vekalet Ücreti
Avukat ile iş sahibi arasındaki avukatlık sözleşmesinin belirli bir hukuki yardımı ve bu yardım karşılığında alınacak meblağı veya değeri kapsaması gerektiği Av. K m. 163/1 ‘de düzenlenmiştir. Kural olarak, avukat ile iş sahibi yapılacak hukuki yardımın karşılığında verilecek ücreti maktu olarak belirlemelidirler. Ücret daha önce değinildiği üzere, avukatlık sözleşmesinin kurucu unsuru değildir. Avukat ile iş sahibi ücret konusundaki anlaşmayı sonradan yapabilecekleri gibi ilk sözleşmede ücret alınmayacağı kararlaştırılmamış ise ücretin Av. K 164/4 maddesine göre belirlenmesi imkanı da vardır. Bunun yanında avukat ile iş sahibi, bu ücreti baştan belirlememekle birlikte, ücreti belirlenebilir olarak da kabul edebilirler. Örneğin, yapılacak sözleşmeye “Dava sonunda Ankara Barosunun belirlediği tavsiye niteliğindeki tarifeye göre ücret alınır” şeklindeki bir hüküm geçerlidir. Dava bittiğinde, ücretin ne olduğu atıf yapılan tarifede belirtilmiş olur.
Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapan 4667 sayılı Yasada bu konu farklı biçimde ele alınmaktadır. Sözleşmenin belli bir hukuki yardımı ve meblağı yahut değeri kapsaması gerekir biçiminde değişiklik yapılmış ve avukat ile iş sahibi arasındaki ücret ilişkisine daha geniş bir düzenleme alanı bırakılmıştır. Ayrıca meblağın yanı sıra değer kavramı da kapsama girmiştir. Yasanın kabul ettiği ilkelere göre, belli bir hukuki yardım karşılığı avukata ödenecek ücret, bir meblağı veya değeri kapsamalıdır. Meblağın miktar sözcüğü ile açıklanabileceğini düşünüyoruz. Değer ise dava olunan veya hükmolunacak şeyin parasal değeri olarak kabul edilebilir. Miktarın para olarak belirlenmesi zorunludur. Meslek onurunun korunması açısından paranın dışındaki değerler, bono, altın, arsa, ev gibi mümkün değildir. Kambiyo senetlerinden çek nakit yerine geçen bir ödeme aracı olduğu için avukatlık ücretinin ödenmesinde kullanılabilir. Avukatlık Kanunu’nda vekalet ücretinin yabancı para üzerinden düzenlenip düzenlenemeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durum doktrinde farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Konusu Para Olmayan İşler | Ödenecek Ücret |
İcra Dairelerinde yapılan takipler için | 6.000 TL |
İcra Mahkemelerinde takip edilen işler için | 7.000 TL |
İcra Mahkemelerinde takip edilen dava ve duruşmalı işler için | 12.000 TL |
Tahliyeye ilişkin icra takipleri için | 13.500 TL |
İcra Mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için | 10.000 TL |
Ceza soruşturma evresinde takip edilen işler için | 8.000 TL |
Sulh Hukuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için | 18.000 TL |
Sulh Ceza Hakimliklerinde takip edilen işler için | 13.500 TL |
Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için | 30.000 TL |
Nispi Vekalet Ücreti
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre iki tür vekalet ücreti bulunmaktadır; Birincisi konusu para veya parayla ölçülebilen bir şey olan davalarda vekalet ücreti nispi tarifeye göre hesaplanır. Tarifede belli parasal dilimler için belli oranlar belirlenmiştir. Davanın tamamen kabul veya reddi halinde vekalet ücreti dava değeri üzerinden hesaplanırken, davanın kısmen reddi halinde ise kabul olunan miktar üzerinden davacı lehine, reddedilen miktar üzerinden ise davalı lehine vekalet ücretine hükmedilir. Vekalet ücreti hesaplama yaparken asgari ücreti tarifesi baz alınır. Burada nispi vekalet ücreti hesaplaması için yüzdelik (%) baremler vardır. Buna göre vekalet ücreti hesaplanır.
Avukatlık sözleşmesinde ücretin dava olunacak ya da hükmedilecek değer veya para üzerinden yüzdelik bir oran olarak belirlenmesi halinde ise ücret nispi olarak kararlaştırılmaktadır. Taraflarca avukatlık sözleşmesinde kararlaştırılan nispi ücret, Avukatlık Kanunu md.164/f.2 hükmündeki yüzde yirmi beşlik sınırdan daha fazlası belirlenemez. Kanuni düzenleme ile ücret konusunda bir tavan ücreti esası kabul edildiği anlaşılmaktadır. Avukatlık Kanunu md. 163/f.2 düzenlemesine göre taraflarca ücretin, kanundaki yüzde yirmi beşlik tavan sınırından fazla belirlenmesi halinde (örneğin %30 olarak kararlaştırılmasında) ise aşan oran geçersiz olup tavan oran üzerinden belirlenecek miktar ücret olarak kabul edilecektir. Bu husus TBK md. 27/f.2 düzenlemesinin özel bir görünümü olup sözleşmenin tümü değil kanuna aykırı sözleşme maddesi geçersiz sayılacaktır. Taraflarca avukatlık sözleşmesinde ücretin, Av. K. md. 164/f.2 hükmündeki sınırın üzerinde belirlenmesi ve iş sahibi tarafından aşan miktar üzerinden ücretin ödenmesi halinde ise iş sahibi tavan ücreti aşan kısmın geçersizliğini iddia ederek fazla ödemenin iadesini talep edemeyecektir.
Vekalet ücreti, hukuki hizmetlerin kalitesini ve erişilebilirliğini doğrudan etkileyen bir faktördür. Bu nedenle, her iki tarafın da adaletli bir ücretlendirme ile haklarının korunduğundan emin olması gerekmektedir. Hem müvekkilin hakları hem de avukatın emeği göz önünde bulundurularak, ücretlendirme süreci dikkatlice yönetilmelidir.